Uluğ Beyin minyatürü. 1425-1450. |
Uluğ Bey ünvanı Timurlulardakı emir-i kebir ünvanının Türkçe karşılığıtır. Semerkant'da Uluğ Bey medresesini ve büyük bir resethane kurmuştur. Babası Timur'un oğlu Şahruh annesi bir Türk hanımı Gevher Şad Ağa idi.
Uluğ Bey’in saray şairleri arasında Sekkaki’nin özel bir yeri vardı. Sekkaki, Uluğ Bey için yazdığı kasidede,
“Felek ne kadar dönerse dönsün / Ne senin gibi âlim bir hükümdar ne de benim gibi bir Türk şairi gelecektir”
diyerek hem onu hem kendini övmüştür. Matematik ve astronomi alanındaki üstün başarıları yanında Uluğ Bey’in mimaride bıraktığı eşsiz eserleri de günümüze ulaşmışdır.
Uluğ Bey bilhassa astronomi ve matematiğe ilgi göstermiş, bu alanlardaki çalışmalarıyla üne kavuşmuştur. Semerkant Rasathânesi
o zamana kadar görülmemiş bir ilim kurumu hüviyetine sahipti. Uzun süre faaliyet gösteren bu gözlemevinde Cemşid el-Kaşi, Kadızade-i Rumi ve Ali Kuşçu gibi önemli bilim adamları yöneticilik yapmış, çeşitli araştırmalar gerçekleştirmiştir . İslam dünyasının en önemli rasathanesi olan bu kurumda yapılan gözlemler ve araştırmaların sonuçları adı geçen üç bilgin tarafından hazırlanan Zic-i Uluğ Bey (zic astronomi eseri demekdir) adlı eserde toplanmıştır.
Baysungur'un celi-sülus yazısı. 1423 |
Babası Şahruh'dur. Uluğ Bey'in anne bir erkek kardeşidir.
Bay eski Türkçede zengin anlamına geliyordu. Doğan türünde bir avcı kuşun ismi olan Sungur Ortaçağ Türk devletlerinde yaygın biçimde kullanılan şahıs adlarından biridir. Bu ismin bazan Aksungur, Karasungur, Sungurca, Sungurcuk, Alpsungur, Sungur Alp ve Kök Sungur gibi çeşitli şekillerde kullanıldığı da görülmektedir.
Baysunguri Şehnamesinden bir sayfa. 1430 |
Soyurğatmış 15. yüzyılda yaşamış Kabulda , Gaznede, Hindistan sınırlarında valililk yapmış Timurlu prensidir.
Timur'un oğlu Şahruhun dördüncü oğludur. Babası Şahruh'dan önce vefat etmiştir. Soyurğatmış ismi tipik bir Türkçe ismidir. Bu 3-4 heceli olan ve sonu mış-miş ile biten isimlerdendir. Örneyin Toktamış (Atın Orda hanı), Kutalmış (Selçuklu şehzadesi Alp Arslanın oğlu), İltutmuş (Dehli sultanı), Sülemiş (Memlük sultanı). Bu tür Türkçe isimler ile ilgili ayrı bir yazı yazacam. Şimdi konuya dönelim.
Hüseyn Baykaranın portesi 1490lar |
Hüseyin Baykara 1470-1506 yıllarda Timurlu hükümdarı
, şair, güzel sanatlar hamisi ve Türkçe hayranı olan bir devlet
Konuya bazı ilaveler
İsmi Türkçe olmayan fakat Türk edebiyatına ve Kültürüne çok büyük katkıda bulunmuş Halil Sultan ile Babür-Şah'dan bahs etmesem kendimi suçlu hiss ederdim.
Halil Sultan Türkçe şiirleri ile ünlü bir Timurlu şairidir. Babası Miran-Şah'dır. 1405-1409 yıllarında Maveraünnehir'de (bugünkü Üzbekistan) hüküm sürmüştür. 1409 yılında bu bölgeyi amcası Şahruh'a kaptırmışdır. Halil sultanın divanı şuan Topkapı sarayında saklanmaktatır. Halil Sultan'ın şiirlerinden örnek olarak aşağıdakı beyti göstermek olar.
Ey Türk-i perî-peykerimiz terk-i cefâ kıl
Kâm-ı dilimiz la’l-i revân-bahş revâ kıl
(Not: buradakı Türk kelimesi güzel anlamında kullanılmışdır millet anlamında değil)
Babür-Şah Çağatay Türkçesinde müthiş bir eser Babürname isimi ile tanınan kendi hatıratını yazmıştır. 1483-1530 yıllarında yaşamıştır. Timur'un üçüncü oğlu Miran-Şahın büyük torunuydu. Küçük yaşlarlarında Ferganada (bugünkü Üzbekistanın doğusu) hükümdarlık yapmış. 1526'ta Hindistanda Babürlü devletini kurmuştur.
Emir Timur'un eşlerinin isimleri
Emir Timurun 18 eşi olmuştur. Onların hepsinin ismini yazmayacam gerek yok fakat isimlerine dikkat etmek için bazı örnekleri verim.
- Saray Mülk Hanım
- Tükel Hanım
- Olcay Türkan Ağa
- Tugay Türkan Ağa (Türkan ismi bazen yanlışlıkla Terken şeklinde yazılıyor)
- Ulus Ağa
- Mengli Ağa
- Dilşad Ağa
- Tümen Ağa
Eğer dikkat ettiyseniz Emir Timur'un eşlerinden yalnız ikisinin ünvanında hanım ünvanı var. Bunun sebebi Saray Mülk Hanım ile Tükel Hanım'ın Cengiz han soyundan gelmesidir. Timur'un diğer eşleri emir kızları ve ya cariye kökenlidir. Ağa kelimesi moğol kökenli bir terimdir ve büyük erkek kardeş anlamına geliyor. Timurlular zamanında ise ağa terimi hükümdarın eşinin ünvanı şeklinde de kullanılmışdır.
Ek bilgi olarak şunları da ilave etmek istiyorum. Timurlu hanedanında erkek şehzadeler (prensler) Mirza unvanını (örneyin Soyurğatmış Mirza, Şahruh Mirza), kız şehzadeler (prensesler) ise Begüm unvanını kullanıyordu (örneyin Ak Begüm, Sultanım Begüm).
Kaynaklar:
İslam Ansiklopedisi.
Cambridge History of Iran. Volume 6.
Cambridge History of Iran. Volume 6.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder